Pankreas enzimleri, Pankreas organımızın ürettiği vücudumuzun önemli işlevlerini gerçekleştiren enzimlerden bahsetmeden önce pankreas organından bahsetmemiz gerekirse;
Pankreas, omurganın bel bölümünde, karın boşluğunda yer alan, mide ve on iki parmak bağırsağı arasında bulunan bir salgı bezidir. Kadınlarda 55, erkeklerde ise 70 gram olan; 15-25 cm uzunluğunda, önden arkaya doğru yassılaşan çengel şeklinde bir organdır.
- Baş
- Gövde
- Boyun
- Kuyruk olarak dört bölüme ayrılan pankreasın ana görevi, pankreas enzimleri denilen sindirimi ve hazmı kolaylaştıran enzimleri salgılamaktır.
Pankreas enzimleri nelerdir?
- Amilaz
- Glukagon
- Tripsinojen
- Kimotripsinojen
İnsülin: İnsülin, karbonhidratın metabolizmasının düzenlenip kontrol altına alınmasına glukagon ile birlikte görev yapan, pankreasın beta hücreleri tarafından salgılanan bir pankreas enzimidir. İnsülin, Langerhans adacıkları tarafından salgılanır. Hemen üstte bahsettiğimiz alfa ve bet hücreleri bu adacıklarda bulunur. Alfa hücreleri glukagon enzimini, beta hücreleri ise insülin hücrelerini salgılar.
İnsülin, vücuttaki kan şekeri seviyesini kontrol altında tutan pankreas enzimidir. Kanda serbest dolaşan şekerin hücre içine girmesini sağlar. Şekerin de hücrenin enerji kaynağı olduğunu düşünürsek pankreasın dolaylı olarak hücrelerin çalışmasını sağladığını söyleyebiliriz. Beyin hücreleri dışındaki diğer tüm hücrelerimiz pankreas olmadan kandaki şekeri (glikoz) hücre içine alıp kullanamaz.
- İnsülin Salınımı Etkileyen Faktörler
En güçlü insülin uyarıcısı adından da çokça bahsettiğimiz glikozdur. (şeker) Lösin, yağ asitleri, basit karbonhidrat ve şeker kalorileri, mannoz, arginin, sekretin ve gastrin hormonları insülin hormonunun daha çok salgılanmasını tetiklerken; leptin hormonu, bazı sinir uyarıları ve bazı ilaçlar, somatostatinler insülin üretimini düşüren etmenlerdendir.
- İnsülinden Dolayı Meydana Gelen Hastalık:
Diyabet: Kalıtsal ve çevresel etkilerle oluşan, kandaki glikoz (şeker) seviyesinin aşırı yükselmesi (hiperglisemi) sonucu meydana gelen hastalıktır. İki tür diyabet vardır;
Tip-1 Diyabet: Pankreas enzimlerinden olan insülin enziminin eksikliği sonucu kanda serbest dolaşan şeker seviyesinin artmasıyla oluşan diyabettir. Mutlak veya bir sürelik insülin enzimi eksikliği yüzünden hayatları boyunca dışarıdan insülin hormonu takviyesi almak zorunda kalabilirler.
Tip-2 Diyabet: Genellik yetişkinlerde görülen ve diyabet hastalıklarının %90ını oluşturan bu diyabet türünde ise pankreas enzimlerinden olan insülin enzimi gerekli etkiyi gösteremez. Bazı hücreler insüline karşı direnç gösterir ve fazla insülin enzimi salgılansa dahi herhangi bir işe yaramamaya başlar. Bununla birlikte de kandaki şeker seviyesi artar, fakat insüline direnç kazanan hücreler bu şekeri kullanmamaya başlar. Kanda serbest dolaşan şeker de bir süre sonra idrarla birlikte vücuttan atılmaya başlar. Pankreası alınan bir köpeğin idrarında sineklerin uçuştuğu ve bunun da kullanılmayıp da idrarla atılan şeker olduğu bilinmektedir.
Amilaz: Görevi nişastayı parçalamak olan bir enzimdir. Ağızda da salgılanan bu enzimin asıl salgılandığı yer pankreastır. Pankreas enzimlerinden olan amilaz, ince bağırsakta karbonhidratların sindirilmesinde görev alır. Sindirimde rol alan bu pankreas enzimi, kanda ve idrarda bir miktar da olsa bulunur. Fakat amilazın kandaki belirgin bir artışı, herhangi bir pankreas hastalığının habercisidir.
Glukagon: Beta hücrelerine komşu olan alfa hücreleri tarafından salgılanır. İnsülin enziminin verdiği etkinin tam tersini veren bir pankreas enzimidir. İnsülinin aksine glukagon, kan glukoz seviyesinin düşmesiyle harekete geçerek kan şekerini hızla arttırma özelliği vardır. Karaciğer hücrelerindeki glikojen yıkımını ve karbonhidrat olmayan maddelerden glikoz oluşumunu arttırır. Bu sayede de kandaki glikoz seviyesini yükseltir. Kas ve yağ dokularındski glikoz kullanımını da azaltan glukagon maalesef ki vücuttaki insülin direncinin artmasındaki baş sorumludur.
Vücudumuzdaki karbonhidrat miktarı azaldığında veya daha doğru tabirle acıktığımız anda pankreas, pankreas enzimlerinden olan glukagonu hemen salgılamaya başlar. Glukagonun salgılanmasıyla insülin enziminin salgılanması yavaşlar ve bununla da birlikte glukagon, vücudumuzun yağ yakma görevini de üstlenir.
Tripsinojen: Proteinleri sindirime işlevine sahip bu enzim ilk pasif olarak pankreas tarafından üretilir. Bu pasif tripsinojen enziminin aktifleşebilmesi için ince bağırsağın salgıladığı enterokinaz enzimi gerekir. Entorokinaz enzimi ile birlikte pasif halde olan tripsinojen enzimi, aktif tripsin enzimine dönüşür. Pasif pankreas enziminden, aktif enzime geçen bu tripsinojen enzimi, aktif haldeyken (tripsin haldeyken) polipetitleri daha küçük peptit parçalarına sindirir.
Kimotripsinojen: Pankreas enzimlerinden protein sindiriminde yer alan ve pasif olarak tripsinojen gibi yine bağırsakta salgılanan bu enzimim aktif hale gelebilmesi için yukarıda da bahsettiğimiz tripsin aktif enziminin varlığı gerekir. Bu tripsin enzimi ile birlikte pasif kimotripsinojen enzimi aktif hale gelir ve kimotripsin olur.